Bebeklerde sıklıkla görülen bir hastalık olan doğuştan kalça çıkığı, kalça eklemi üzerinde görülen biçimsel bozukluklara denir. İnsanların anatomik açıdan vücudunu taşıma gibi çeşitli özelliklere sahip kalça eklemi, iki ayrı parçadan meydana gelir. Kalça eklemi yuvası ve uyluk kemiği başı olarak tanımlanmaktadır. Uyluk kemiğinin kalça eklemi yuvasına oturmaması durumuna kalça çıkığı denir.
Kimi doğuştan kalça çıkığı vakalarında kalça ve üst bacak arasındaki bağlantı zayıftır. Ancak bazı hastalarda kalça ekleminde çıkık olarak tanımlanan ileri düzeyde ortopedik sorunlara rastlanır. Bebeklerde anne karnında veya doğum sonrasında oluşabilmektedir. Kundaklama ve sıkı kıyafetler giydirme gibi uygulamalar, bebeklerde kalça çıkığı riskini arttıran faktörler arasındadır.
Doğuştan Kalça Çıkığı Nedir?
Gelişimsel kalça displazisi olarak da bilinen doğuştan kalça çıkığı bebeklerin hareket ve motor işlevlerini sınırlayıcı niteliktedir. Bebekler için sancılı bir süreç olup ilerlemeden teşhis edilip tedavi planı oluşturulmalıdır. Cerrahi operasyona gerek kalmadan alçılama ve diğer destekleyici cihazlar ile tedavi edilebilir. Erken dönemde uzman doktorlar tarafından tedavi yapılmazsa yürümeyi engelleyecek boyutta sakatlıklara sebep olmaktadır.
Doğuştan kalça çıkığı, anne karnında oluşan birtakım sorunlar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Genetik etkenler ve kalça çıkığı teşhisi olan aile bireyi bulunan bebeklerde daha çok karşılaşıldığı bilinir. İlk çocuklarda daha sık karşılaşılmaktadır. Cinsiyet dağılımı olarak erkeklere göre kızlar arasında kalça çıkığı görülür. Makat pozisyonunda duran bebeklerin doğumu sürecinde kalça ekleminde ortopedik açıdan sorunlar oluşabilir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Nasıl Anlaşılır?
Uzman doktor tarafından doğuştan kalça çıkığı olup olmadığını anlamak için belirli tetkiklerden geçilir. İlk olarak doğum sırasında kalça çıkığı kontrolü yapılır. Bu muayeneler kapsamında bebeğin doğduğu ilk saatler ve 2 aylık olduğu dönemde kalça ve diğer kemiklerin gelişimi incelenir. Ardından gelişimsel süreci takip etmek adına belirli aralıklarla yapılan muayenelerde bakılmaktadır. Bebek, gelişim evreleri açısından 12 ayı doldurana kadar alanında uzman doktor tarafından düzenli olarak yapılan kontroller sırasında kalça ve diğer eklemlerin işleyişleri takip edilir.
Kalça ve genel eklemlerin gelişimini izlemek için ilk olarak fiziksel muayeneye başvurulur. 3 aylık ve daha büyük bebeklerde, deri bozulmaları ve bacak boylarında farklılık ile kalça çıkığı anlaşılmaktadır. Aynı zamanda kalça eklemlerinin hareketlerini tamamen yerine getirememe gibi bir durum varsa kalça çıkığından söz edilebilir.
Ortopedi muayeneler sırasında alışılmadık bir durum görülürse fiziksel muayenenin ardından görüntüleme tekniklerine başvurulur. Doğuştan kalça çıkığı teşhisi yapabilmek için bebekten, ultrason ve benzeri cihazlarla ayrıntılı görüntü alınmalıdır. Kalça bölgesini ve eklemi birbirinden farklı taraflardaki görüntüleri ile net bir biçimde teşhis edilebilir. Uyluk kemiği başının lokasyon olarak nerede konumlandığı anlaşılır. Fiziksel muayene esnasında anlaşılmayan kalça sorunları, teknik anlamda gerçeğe en yakın sonucu veren ultrasonografi sayesinde kaydedilmektedir.
Kalça eklemleri arasında çift veya tek taraflı kalça çıkığına rastlanmaktadır. Ancak daha çok sol kalça eklemi üzerinde tek taraflı olarak uyluk kemiği başının kalça eklemi yuvasından çıkması sonucu kalça çıkığı tespit edilir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Belirtileri
Kalça çıkığı belirtileri, bebeğin yürümeye başlaması ile anlaşılmaktadır. İlk aylarda fark edebilmek için doktor kontrolleri haricinde ailenin fiziksel açıdan bebekte bazı noktalara dikkat etmesi gerekir. İki bacak uzunluğunun ölçüldüğünde farklı değerler vermesi durumunda uzman doktora başvurulmalıdır. Ayrıca cilt yapısındaki anlaşılmayan kıvrımlar, dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. Yürürken aksama gibi bebeklerde işlevsel bozukluklara rastlanabilir. Kalçayı hareket ettirildiğinde bazı sesler duyulmaktadır.
Son olarak kalça eklemlerinin birinde hareket kabiliyeti açısından yetersizlik görülebilir. Bunun gibi belirtilere rastlandığı zaman doğuştan kalça çıkığı şüphesiyle ortopedi uzmanına başvurulmalıdır. Bebeklerde sayılan belirtiler fark edildikten sonra bir yaşına kadar kalça eklemlerinin sağlığı açısından ultrason tekniğine başvurmalıdır.
Doğuştan Kalça Çıkığı ve Sebepleri
Kalça ekleminde oluşan biçimsel bozuklukların ileri seviyelerde izlenmesi durumunda bebeklerde kalça çıkığına rastlanabilir. Anne karnında bebeğin duruşu gibi sebeplere bağlı olarak doğuştan kalça çıkığı meydana gelmektedir. Ayrıca doğum sonrası ebeveynler veya bakım veren kişilerin bebek bakımında kullandığı birtakım alışkanlıklar neticesinde uyluk kemiği, kalça eklemi yuvasından çıkabilir.
Bez değiştirme ve bebeğin diğer ihtiyaçlarını gidermek amacıyla iki bacağı tutarak havaya kaldırılmamalıdır. Bazı kişiler tarafından bebeklerin yürümesini kolaylaştırmak için önerilen yürüteç kullanımı kemik gelişimi açısından sakıncalıdır. Sekiz aylık ve daha öncesi dönemdeki bebeklerin iskelet yapısı sağlığı için önerilmemektedir. Genel anlamda doğuştan kalça çıkığı sebepleri arasında sayılabilecek özellikler şunlardır:
- İlk doğan bebeklerde kalça çıkığına rastlanabilir.
- İkiz veya üçüz gibi çoklu gerçekleşen doğumlar
- Erken doğum sebebiyle bebeğin iskelet gelişimde yaşanan bozulmalar
- Makat pozisyonu: Bebeklerin doğum kanalına başı yerine bacaklarıyla girmesine makat duruşu denir. Gelişimsel kalça displazisi oluşmasına sebep olan etkenlerin arasındadır.
- Aile bireyleri arasında kalça çıkığı teşhisi bulunması da bebeklerde kalça eklemi sorunlarına sebep olabilir.
- Kalça ekleminin gelişimini destekleyen sıvının bazı bebeklerde yetersiz seviyelerde görülmesi
- Uyku eğitimi sırasında kundaklama yöntemine başvurulması
- Günlük hareketlerini sınırlayacak ölçüde dar kıyafetlerin giydirilmesi
- Bez olarak bebeğin ölçülerine uymayan çeşitlerin tercih edilmesi
- Bebeğin duruşunu olumsuz yönde etkileyecek şekilde kucağa almak kalça çıkığına sebep olmaktadır.
Doğuştan Kalça Çıkığı Tedavisi
Kalça çıkığı erken aşamalarda izlendiğinde ortopedi uzmanı tarafından tedavi planı oluşturulmalıdır. Aksi takdirde bebeklerin ilerleyen dönemlerinde topallamaya başladıkları bilinmektedir. Aynı zamanda gençliğin ilk yıllarında kalça ağrısı olur. Kalça bölgesinde bulunan eklemlerde aşınmalar meydana gelmektedir. Bağlantılı olarak eklemlerin oluşturduğu hareketler de sınırlanır. Son olarak doğuştan kalça çıkığı, bebeklik döneminde tedavi planı oluşturulmazsa ergenlikte kalça kireçlenmesine kadar ilerlediği bilinmektedir.
Başlangıç döneminde teşhis edilen kalça çıkıkları yaşayan hastalarda, ameliyat gibi cerrahi yöntemlere gerek duyulmaz. Bebeklerde 6 aylık döneme kadar çeşitli sargı teknikleri ile kalça eklemleri tedavi edilmektedir. Ardından gövde – kalça bölgesine uygulanan alçı tekniğine başvurulur. Çıkık durumda olan femur başının hareketsiz kalması sağlanır. Böylelikle çıkık durumdaki kalça eklemi ortopedik sağlık açısından istenen biçime ulaşılır.
Sargı tedavisinin uzman doktor kontrolünde sürdürülmesi gerekmektedir. Atelin kullanım talimatları ile ilgili bilgilendirmeyi ortopedi uzmanı tarafından aktarılır. Ancak sargı ve alçı tedavisinin tek başına yeterli olmayacağı düşünülen hastalarda ameliyat seçeneği düşünülmelidir. Uyluk kemiği başının kalça eklemi üzerinde gerekli alana geri konulması işlemi yapılır. Cerrahi müdahaleler genel anestezi altında ve ortopedi cerrahisi alanında uzmanlar tarafında gerçekleştirilir.
Doğuştan kalça çıkığı tedavilerinden biri olan ameliyat uygulaması sonrasında belirli bir süre alçı kullanılmalıdır. Cerrahi müdahalenin kalıcılığının uzun yıllar devam etmesi için gerekmektedir. Ameliyat sonrasındaki bir ay ve sonrasını kapsayan süreç boyunca operasyon bölgesi alçı altında kalması önerilir. Kalça ekleminde iyileşme sağlanıp sağlanmadığını anlamak için tekrar cerrahi işlemlere başvurulur. Genel anestezi yardımıyla kalça eklemi kontrol edilir. Hastanın ihtiyaç duyması ve doktorun gerek görmesi halinde belirli bir süre alçı içerisinde kalması gerekebilir.
Kalça çıkığı tedavisi sonrası takip süreci bebeklerin gelişimi sürmesi ile doğru orantılıdır. Tedavi boyunca uygulanan işlemler birkaç yöntemle izlenebilir. Ortopedi uzmanı tarafından yapılan fiziki muayenelerden yararlanılır. Ek olarak ultrason ve röntgen gibi görüntüleme tekniklerine başvurulur.
Ameliyat sırasında kişiye uygulanan protezin vücuda adapte olması için fizik tedavi teknikleri kullanılır. Aynı zamanda kemik ve kas yapısı kuvvetlenirken kalça çıkığı tedavisi kalıcı hale gelmektedir. Fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra belirli aralıklarla ortopedi uzmanı tarafından yapılan kontroller ihmal edilmemelidir.
Doğuştan Kalça Çıkığı ve Önleme Yolları
Bebeklerde kalça çıkığı, ilk aylarda anlaşılır ve gerekli tedbirler alınırsa kendi kendine iyileşmektedir. İkinci adım olarak atel ve sargı tedavisine başvurulabilir. Fakat bebek gelişimsel olarak altı aylık dönemi geçtiyse ileri düzey tedavi yöntemleri kullanılabilir. Genel anestezi altında yapılan cerrahi operasyonlar doğuştan kalça çıkığı tedavisinde büyük etki etmektedir. Ardından uygulanan alçı yöntemleri tedavinin önemli bir parçasıdır.
Hastalığı önleme yolları bulunmamaktadır. Bebeklik döneminde görülen kalça çıkığını önlemenin en etkili yolu erken seviyelerdeyken teşhis edilmesidir. Tedavi planının belirlenip uygulamaya geçilmesi sonucunda cerrahi müdahale gibi ileri düzey işlemlere gerek kalmadığı görülmektedir. Ancak kalça eklemi ve iskelet sistemi gelişimini olumsuz etkileyen bazı etkenler vardır. Kundaklama gibi kol, bacak ve kalça eklemlerini sıkan alışkanlıklardan uzak durulmalıdır. Vücudun hareketlerini kolaylaştıran kıyafetler giydirilmelidir. Aynı zamanda omurga sağlığı ve kalça çıkığını önlemek adına bebeği kucağa alırken yanlış hamlelerden sakınılmalıdır.
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANI
prof. dr. hasan hilmi muratlı