Bebeklerde erken yaşlarda, kas ve genel vücut hareketlerini kontrol edememe sonucunda anlaşılan hastalığa, serebral palsi denir. Beyinde birtakım bozulmalar meydana gelir. Oksijen miktarında azalma, iltihaplanmalar ve beyindeki diğer hasarlar, örnek olarak gösterilebilir.
Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Bazı hastalarda yaşanan hareket bozuklukları, dışarıdan bakıldığında hemen fark edilir. Fakat bazı serebral palsi teşhisi olan kişilerde, günlük hayatı etkilemeyecek kadar az düzeyde görülmektedir.
Spastisite adı verilen ani reflekslerin yaşandığı serebral palsi türlerine rastlanır. Kontrolü sağlanamayan eylemlerin görüldüğü diskinezi türü serebral palsi de hastalarda görülmektedir. Bunlarla beraber hastaların yaşadığı belirtilere ve şiddetine göre dört ayrı çeşide ayrılır. Spastik, atetoid, hipotonik ve ataksik serebral palsi olarak adlandırılırlar. Ek olarak iki ayrı tipin birleşimi olan karışık serebral palsi de görülmektedir.
Serebral Palsi Nedir?
Gelişimi evreleri devam eden beyin yapısı, doğuştan gelen bazı sebeplere bağı olarak hasara uğramaktadır. Serebral palsi, hamilelik, doğum veya doğum sonrasındaki ilk yıllarda bebeklerde ortaya çıkmaktadır. Kas kontrolü, duruş bozukluğu ve hareketlerde zorlanma gibi sıkıntılar yaşanır.
Beyindeki zararın boyutu ve hangi bölgede olduğuna göre hastanın yaşadığı belirtiler değişkenlik gösterir. Hastalığın bazı türlerinde zekâ gelişiminde gerilemeye rastlanır. Ek olarak duyu organlarının işleyişinde bozulmalar görülür.
Yeme – içme faaliyetleri, solunum ve idrar yollarının işleyişini yavaşlatmaktadır. Göz kasları dâhil olmak üzere vücudun tamamını kaplayan kaslar ve dokularda güç kaybı görülür. Hastadan hastaya belirtiler ve şiddetleri değişmektedir.
Kelime anlamı beyin felci olarak bilinen serebral palsi, ilk evrelerinde topallayarak yürüme görülür. Hastanın motor ve hareket yetilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle ilerleyen evrelerde, yürüteç veya tekerlekli sandalye gibi yardımcı cihazlara ihtiyaç duyulur. Genel anlamda gün içerisinde koordinasyon becerisi gerektiren durumlarda zorlanılmaktadır.
Serebral palsi hastalığının yarattığı ve günlük hayatı oldukça etkileyen çeşitli durumlar vardır. Tamamen iyileşme ve kas kontrolünü geri kazanma mümkün değildir. Süreç boyunca çeşitli branşlardan uzman doktorların çizdiği tedavi planı uygulanır.
Serebral Palsi ve Nedenleri
Ülkemizde görülme sıklığı açısından her 1000 bebekten 2’sinde ortaya çıktığı tahmin edilir. Doğum öncesinde anne karnında oluştuğu bilinir. Prematüre yani erken doğan bebeklerde daha sık karşılaşılan bir durumdur. Serebral palsi, bebeklerde beyin yapısındaki bazı bölgelerin deforme olması sonucunda görülür.
Genetik etkenler, doğum sırasında oluşan bazı komplikasyonlar ve doğumdan sonraki süreç olmak üzere üç ayrı başlık altında hastalığın sebepleri incelenir. Bebeğin gelişimsel evrelerini oldukça riske sokan ve hayati işlevlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Çoğu hastada neden oluştuğu tam olarak anlaşılamaz. Anne karnında başlayan ve doğum sonrasında teşhis edilen bir hastalıktır.
Serebral palsi hastalığına yol açan nedenleri ayrıntılı olarak şu şekilde inceleyebiliriz;
- Doğum Öncesi Döneme Bağlı Nedenler: Bebeğin anne karnında olduğu sürece iltihaplanma gibi riskleri yaşaması etkili olmaktadır. Riskli hamilelik süreçlerinde kanama ve düşük yapma olasılığı oldukça yüksektir. Ek olarak rahim içi bölgesinin uzunluğunun yeterli ölçülerde olmaması serebral palsi hastalığına yol açar.
Annenin yaşadığı çoklu gebelik tecrübesi sonrasında da bazı anormaliler oluşur. Ek olarak kadınlar, mevcut sağlık durumlarına göre değişen çeşitli hastalıklara sahip olabilir. Alanında uzman doktorların tedavi amaçlı kullandırdığı ilaçlar, bebeklerde pek çok hastalığa sebep olur.
Bebeğin bulunduğu plasentanın yapısı gereği içerdiği çeşitli bozukluklar vardır. Bu bozukluklar, anne karnında gelişimi devam eden bebeğin sağlığını tehdit etmektedir. Aynı zamanda kalıtsal sebepler sonucunda oluşan bazı genetik hastalıklar da serebral palsi durumunu tetikleyebilir.
Son olarak bebeğin nörolojik gelişiminde anne karnında başlayan bazı gerilemeler görülür. Bebeğin doğum sonrasında sağlık durumunu olumsuz yönde etkiler. Serebral palsi hastalığının ilerlemesinde en bilinen sebeplerden biridir. Özellikle ilerleyen yıllarda duyu organlarının işleyişi, yürüme ve genel hareket bozulmalarına neden olmaktadır.
- Doğuma Bağlı Nedenler: Kan dolaşımında önemli rol oynayan hemoglobin, bebekte doğum öncesi ve sonrasında tür açısından farklılaşır. Doğum sonrasında kandaki hemoglobin değişimi sırasında beyin yapısı zarar görebilir. Bilirubin maddesinin vücutta birikmesi, beyin işleyişlerinin bozulmasına yol açar.
Erken doğum, bebeklerde serebral palsi gibi pek çok hastalığa sebep olmaktadır. Doğum sırasında riskli gebelik sonrasında beyin dokuları zarar görebilir. Oksijen seviyesinde düşüş ve gelişimi açısından gerekli maddeler yetersiz kalır. Kısmi felç, sinir sistemi sorunları ve beyinde çeşitli alanların iltihaplanma gibi doğuma bağlı nedenler bulunur.
Bebeklerin sağlık açısından yetersiz kiloda doğması ve erken doğuma bağlı gelişen diğer etkenler hastalığın ilerlemesinde rol oynar.
- Doğum Sonrası Nedenler: Doğum gerçekleştikten sonra bebeğin sağlığını olumsuz anlamda etkileyen gelişmeler olabilir. Kişinin kafasının sert bir darbe alması sonucu beyin yapısı zarar görmektedir. Menenjit adı verilen beyin zarlarının enfeksiyon geçirebilir. Bir diğer beyne zarar veren sağlık sorunu ise ensefalit, beyin dokusunun enfeksiyon geçirmesidir. Kişinin beynini oksijensiz bırakacak herhangi bir sağlık sorunu, serebral palsi rahatsızlığına neden olur.
Serebral Palsi Belirtileri
Genellikle bebeklik çağında doğuma bağlı sebepler sonucunda oluşan serebral palsi, erken dönemde teşhis edilmesi gerekmektedir. Bu noktada ebeveynler başta olmak üzere aile tarafından bebeğin gelişim süreci dikkatle takip edilmelidir. Çocukluk ve yetişkinlik dönemine kadar uzayan birtakım bozukluklar görülür. Kişinin, ortopedik ve nörolojik sağlık sorunlarının önüne geçmek zorlaşır.
Hastanın beyninin neresinde ve hangi boyutta bozulma görüldüğüne göre değişen belirtiler bulunur. Gelişim süreçleri açısından beklenen zamanda yürüyememe ve dik bir pozisyonda oturamama gözlemlenebilir. Duyu ve refleks becerilerinin ilerlememesi gibi durumlara rastlanıyorsa alanında uzman doktor tarafından muayene edilmelidir.
Doktor muayenesi sırasında beş seviyeden oluşan değerlendirme aşamaları bulunur. Böylelikle hastalığın takibi açısından önemlidir. Aynı zamanda hangi kolaylaştırıcı cihazların kullanılması gerektiği de bu şekilde kararlaştırılır.
Seviye 1, kişiler yürüyüşlerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirebilir.
Seviye 2, hastalar rahatlıkla yürürler fakat ileri düzey eklem kullanımını gerektiren hareketler gerçekleştirilemez. Zıplama ve koşu gibi aktivitelerde kolaylaştırıcı cihazlara ihtiyaç duyulur.
Seviye 3’teki serebral palsi hastaları, ev içerisinde yürürken yardıma gereksinim duyarlar. Dışarıda ise tekerlekli sandalye kullanımı gerekebilir. Kendi kendilerine ayağa kalkma eylemini yerine getirilir. Ancak oturma eylemi sırasında küçük ölçekte destekler alınır.
Seviye 4 içerisinde bulunan hastalar, yürüme eylemini ileri düzey cihazlar aracılığıyla gerçekleştirirler. Tekerlekli sandalye kullanımında sorun yaşanmaz. Sadece otururken dışarıdan yardım ihtiyacı duyulur.
Serebral palsi teşhisi sırasında son derece olan seviye 5’te, boyun ve kafa hareketlerini kontrol edemedikleri gözlemlenir. Ek olarak ayağa kalkmak ve oturmak gibi eylemlerde yardım almaları gerekir.
Günlük yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Aynı zamanda beynin entelektüel gelişimi açısından gerileme yaşanır. Serebral palsi hastalığından şüphelenilen durumlar aşağıdaki gibidir;
- Ağız çevresinde bulunan kasların kontrol kaybı ile yutkunma ve aşırı tükürük sorunları
- Ayak ve dizlerin işleyişlerinde zorlanma yaşanabilir. Hastaların çapraz veya asimetrik biçimlerde yürüdüğü görülmektedir.
- Kaslardaki güç kaybı sonucunda denge ve eş zamanlı hareket etme problemi yaşanır.
- El parmaklarının görevi olan ince motor becerilerini yerine getirirken güçlük çekilir.
- Yemek yeme gibi ağız yapısında bulunan kasların gerçekleştirdiği eylemleri gerçekleştirilemez.
- Serebral palsi hastaları, vücudun sol veya sağ tarafına ağırlık vererek temel aktivitelerini yürütürler. Bazı kişilerde, yürüme ve emekleme esnasında aynı ayak kullanılır. Benzer şekilde ellerin koordinasyonu gereken aktivitelerde zorluk yaşanır.
- Beyin işlevlerinin hasar görmesine bağlı olarak havale ve nöbet geçirilir.
- Göz, işitme ve konuşma gibi duyuların işleyişinde nörolojik sıkıntılara bağlı olarak güç kaybı yaşanır.
- Hastanın beyin gelişimindeki sorunlardan dolayı öğrenme aşamalarında güçlük çektiği görülür.
- Kas dokusunun yumuşak veya sert yapıda olmaktadır.
- Temel motor yeteneklerinde gecikmeler yaşanabilir. Emekleme, oturma ve kolların hareketi örnek sayılabilir.
- Titreme, istemsiz şeklinde veya yavaş ilerleyen hareketler, hastalığın belirtileri arasındadır.
Serebral Palsi Tipleri
Doğuma bağlı ve genetik sebepler sonucunda oluşan serebral palsi, beynin çeşitli bölgelerinde hasar oluşturmaktadır. Bu nedenle hastalarda birbirinden farklı türlerde ortaya çıkar. Etki alanları açısından da değişkenlik gösterir. Spastik, atetoid, ataksik, hipotonik ve karışık tip olmak üzere farklılaşır.
Spastik serebral palsi, hastalar arasında en sık rastlanan tipidir. Ani refleksler ve günlük hareketleri gerçekleştirirken güçlük yaşanabilir. Felç veya kasların hareketine hâkim olamama görülmektedir. Dizler ve bacakların yürürken yaptığı hareket bozukluklarına sıklıkla rastlanır.
Atetoid serebral palsi tipinde, bütün vücuda yayılan bir kontrol sıkıntısı mevcuttur. El, kol ve bacaklarda istemsiz gerçekleşen hareketler görülür. Kimi hastalarda, yüz kaslarının kontrolünü de etkilediği bilinir. Bu nedenle yutma, konuşma da dâhil olmak üzere çok sayıda eylemin işleyişine zarar vermektedir. Hareketlerin biçimleri, çok hızlı veya çok yavaş olabilir.
Hipotonik serebral palsi, kas yapısının gevşemesi ve sarkık durumda olmasına sebep olur. Bu tip hastaların, boyunlarını kontrol etmede zorluk çektiği gözlemlenir. Nefes alma ve konuşma becerilerinde zorluk yaşanır. Yürüyüşlerde bozulmalar ve refleksleri tam anlamıyla kullanamama görülür.
Ataksik serebral palsi, hastalık tipleri arasında en nadir rastlanan türlerdendir. Kasların güç kaybından kaynaklanan koordinasyon sorunları yaşanabilir. Düzensiz kas hareketlerinden ortaya çıkan denge sorunları görülebilir. Yazı yazma, ellerin gereken objeleri tutması noktalarında zorlanılır. Son olarak koordinasyon ve denge gerektiren yürüme eyleminde aksaklıklar görülür.
Karışık tip olarak adlandırılan ve diğer serebral palsi tiplerinin birleşiminden oluşmaktadır. Genellikle hastalarda, spastik tipi ve atetoid tipinin beraber izlendiği kaydedilmiştir.
Serebral Palsi Tedavisi
Hastalığın tamamen iyileşme sağlayan bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Çeşitli alanlarda uzman doktorların uygulamalarını içeren bir tedavi planı bulunur. Bu uygulamaların amacı, hastaların günlük yaşantı içerisindeki hareket sınırlamalarını olabildiğince en aza indirmektir.
Uygulamalara geçmeden önce serebral palsi hastalığının seviyesi anlaşılır. Kas hâkimiyeti, entelektüel gelişimi, görme ve duyma derecelerine bakılır. Erken dönemde rehabilitasyon uygulamalarına başlanması ile beyin sinirlerinde oluşan hasarların önüne geçilmektedir. Çocuk doktoru, pediatrik nörolog, ortopedi uzmanı, fizik tedavi uzmanı, konuşma terapisti ve özel eğitim öğretmeni işbirliğinde serebral palsi hastalığının tedavisi gerçekleşir.
Tedavi planını oluşturan çocuk doktoru, yapılan tüm uygulamaların genel takibini yapar. Çocuk nöroloğu, beyin yapısı ve sinir sistemi alanında tedavinin önemli bir parçasıdır. Kasların ve kemiklerin mevcut durumunu analiz etme ve sorunu teşhis etme konusunda ortopedi uzmanının tetkiklerinden yararlanılır.
Sorunların tespitinin ardından rehabilitasyon niteliğinde fizik tedavi egzersizleri, serebral palsili çocuklarda kullanılır. Yürüme gibi eklemlerin aktif olarak kullanıldığı eylemlerin gelişiminin takibi, fizik tedavi uzmanının uygulamalarıyla ilerleme kaydeder.
Dil ve konuşma terapisti, hastanın konuşma ve yutkunma sıkıntılarına yönelik uygulamalar gerçekleştirir. Aynı zamanda sosyal ve iletişim becerilerini yaş grubuna uygun hale getirir. Eğitim ve öğrenimi açısından gerekli ve uygun kaynaklar aracılığıyla entelektüel gelişimini sağlar.
Serebral Palsi ve Etkilerini Azaltmanın Yolları
Günlük aktiviteler başta olmak üzere hastanın tek başına hareket etmesine engel olan bir hastalıktır. Tedavi yöntemleri uygulanırken kişinin bağımsız olarak kendi ihtiyaçlarını sağlaması amaçlanır. Erken seviyedeyken bebeklik çağında teşhis edilmesi oldukça tedavinin gidişatı açısından belirleyicidir.
Gerekli görülen durumlarda cerrahi müdahalelere başvurulur. Botoks, estetik işlemlerde kullanılmasının yanında serebral palsi hastalığı tedavisinde de başvurulan bir uygulamadır. Kasların kasılması ile oluşan sert kas dokusunu ortadan kaldırır. Böylelikle düzgün bir biçimde kasların işleyişini düzenler.
Hastanın sağlık durumu ve serebral palsi hastalığının seviyesine göre uzman doktorlar tarafından tedavi yöntemlerine karar verilir. Hangi ek tedavinin uygulanacağı ve ne doğrultuda ilerleyeceği belirlenir.
ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANI
prof. dr. hasan hilmi muratlı